31 Temmuz 2013 Çarşamba

Düş…



Bir kelebek olası geliyor insanın

Öyle uçası geliyor şen

Sonra konası geliyor ellerine

Sonra bir daha uçası geliyor

Ne kadar da güzelsin kelebek

Ne kadar da masum

Ne kadar da meçhule uçarken umarsız

Kelebek olası geliyor insanın

 Onun gibi Uçmak uçmak uçmak istiyor

Konmak konmak istiyor sevdiğinin avuçlarına

Güneşe yüzünü dönmek istiyor

Ve sonra farkına varmadan senin gibi

Yuması geliyor insanın yüzünü sonsuzluğa.
ve

bir düş olası geliyor insanın
bir kelebek renklerinde bir düş...

BİR SENSİZLİK SENFONİSİ…



Bakmayı öğrenmekle başlıyor dünya serüveni

Görmeye başlamakla açılıyor gerçeğe açılan tüm kapılar

Ki gözlerde değil görmeyi bilmekte maharet!

Şu içimdeki uçuruma bak!

Uçsuz bucaksız bir sahra misali içimde gerildi bir mahya.

Bir uçdan diğer uça koşamayacak kadar derindir melalim.

Şu içimdeki derin boşluğa bir bak!

Yokluğunun bende yarattığı yokluğunun izleridir dehlizlerim.

Hep çıkmaz sokaklardır benim labirentlerim.

Şu içimdeki tenhalığa dön bir bak!

Seslerini yitirdi tüm umutlarım.

Sensizliğin izleri böyle parlar  hüznümüm soluk renginde.

 Savruldu son külleri sevdamızın. 

Kaç sabah yeli esti üzerlerimize, kaç yağmur yağdı, kaç şimşek çaktı.

Kullaklarımız sağırlaştı gözlerimiz köreldi.  en acısı da yüreklerimiz paslandı böyle böyle

Bir bak yüzümdeki  ikindi güneşi yorgunluğuna!

Bir bak ne yaptığına

Bir bak …

Dönüp bakmayışın yüzüme

Duymayışın çaresizliğimin tiz sesini bir lahza;

kimbilir?

hüznümün altındaki öfkemi görmekdendir korman

Bir çığ gibi büydü içimdeki sensizlik

Müphem bir korkunun esiridir benliğim

 Ve gelmeyişin…

Sussam duymuyor, konuşsam söylemiyorsun bir kelam

İçimdeki Yokluk yara almış  yıkık bir köprü gibi ulaşımsız

Yokluk bir çıkmaz sokak gibi

Yokluk ağzımdaki acı buruk bir tat gibi

Şimdi dön bir bak içime yazdığın  yalnızlığın notalarına

Dokun tuşlarına parmak uçlarınla

Sen dokun

Ben feryad edeyim nağmelerini sensizliğimin…