Vakit gece;
Loş bir lambanın altında,
Issız bir sokak köşesinde
Gecenin dostu kedilerle
Seni konuşuyoruz.
Mevsimlerden kış…
Ben sokakta kedilerle üşüyorum
Birkaç sokak çocuğu ilerde
Kendi hüzünleriyle üşüyorlar.
Söylüyorlar yalnızlık şarkılarını
Küçük bir ateşin etrafında toplanmış.
Yitirilmiş hayatlarının izleri parlıyor
yüzlerinde
Umutsuz yaşamın kıyısında hepsi
Ben de onlardan farksız
Yitirilmiş ve öksüz bir sevdanın kurbanıyım
Umutsuzluğun umudundayım.
Zamanın ne gerisinde ne de ilerisinde
Öylece dururken sokak köşesinde
Üşüyoruz kedilerle
Birde biraz uzakta sokağın sahipleriyle
Onlar yalnızlık şarkılarını söylemekte
Ben ise efkârıma yanıyorum.
Kim daha yoksul, kim daha hayatın
kıyısında
Kimin yüreği aydınlık bu yalnızlıkta?
Kimin daha karanlık gideceği, varacağı
yollar?
Vakit gece;
Aklımda bin bir çeşit soru.
Mevsimlerden kış
Üşüyoruz sokağın sahipleriyle
Bir de sokağın sahipsiz kedileriyle.
Gözlerimde akmak bilmeyen gözyaşlarım
Kalbimde hüzün kırıntılarım var.
Kulağımda çınlayan eski sözlerimiz
Aklımda o güzel anılarımız var.
Bazen içimde büyüyor korkularım
Gülmek haram
oluyor gözlerime
Hele birde söyleyemediklerim
Esaret sürdürdüğüm bir ruhum var.
Hayat benim için bazen düğümlü yol oluyor
Bazense çözülmesi imkânsız bilmece
Savaşım kendimle benim
İçimde çözülmeyen nice problemlerim var.
Her şey nihayetinde bir sona doğru gider
Tüm yollarımın sonunda yine biz varız
Ve içimde sonsuzluk kadar büyük; biraz
sana
Biraz kendime küskünlük var.
Yokluğunda şair oldum sevgilim
Ellerim titrediğinde apansız
Dudaklarım susuz kaldığında
Yağmurlar gözlerime yağdığında
Ben şair oldum.
Sırtım hayatın ağırlığından büküldüğünde
Şiir suya yazılır gibi ruhuma
yazıldığında
Geceler sabaha varmadığında
Yokluğunda şair oldum.
Kuşattığında benliğimi zamansızlık
Sonra gelgelelim bir güneş doğduğunda
Perdelerin ardına sızdığında
Gün geceyi karşıladığında
Ben şair oldum.
Ay dolunaya büründüğünde
Sızı olduğunda yokluğun
Kalem kâğıda gölgesini düşürdüğünde
Sevdamı kâğıtlara ifşa ettiğimde
İşte böyle şair oldum…